Hello!

Hello Everyone,
I'm Caroler and I'm the head of this Blog.As you can see my aim is stop "RACISM".I'm working on a project and I thought a blog might be impressive.I'm going to put some presentation made by my friends and me.Thanks for now...

12 Temmuz 2012 Perşembe

Oscar'ın ilk Siyahisi!

Amerika'nın yirmili yıllarda doğmuş genç ve güzel bayanları çoktur.Hepimizin bildiği gibi Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn'de  onlardandır.Onları diğer bayanlardan ayıran özellikleri aktrist olmalarıdır.. Bu iki güzel bayan,sinemaya bir çok eser vermiştir;fakat ne yazık ki sonları aynı olmamıştır.Marilyn,Audrey Hepburn gibi ölmemiştir,o intihar etmiştir.İkisinin de etkin olduğu yıllar hemen hemen aynıdır.Ama asıl size anlatacağım güzel aktrist 'Dorothy Dandridge'.O da Marilyn ve Audrey'le aynı dönemleri paylaşmıştır.Belki çoğunuz bilmiyordunuz.Evet! Ben de bilmiyordum. Ta ki Halle Berry'nin Dorothy Dandridge'e tekrar hayat verdiği "Introducing Dorothy Dandridge/Karşınızda Dorothy Dandridge" filmini izledikten sonra tanıdım ve araştırdım.Hadi size anlatmaya başlayalım!

Dorothy Dandridge 9 Kasım 1922'de Cleveland,Ohio'da doğmuş.Annesi de oyuncu olan Dorothy'nin bir de Vivian adında bir kardeşi vardı.Dorothy'nin ilk maceraları küçük kulüplerin sahnelerinde başladı.Dorothy kendisi kadar güzel bir sese de sahipti.Ablasıyla sahneler de dans edip,şarkı söylerdi.Arada sırada annesi Ruby'de kızlarına katılırdı.Ruby bir oyuncuydu ama sinema filmlerinde sadece hizmetçi rolünü veya küçük rolleri oynardı.Dorothy de bir yıldız ışığı vardı ama bunun keşfedilmesi gerekiyordu.Dandridge 2 kez evlenmiş ve 2 evliliği de bu genç güzel kadını mutlu edememiştir.Dorothy'nin ilk eşi Harold Nicholas'tan bir kızı olmuştur,ne yazık ki Dorothy'nin kızı zihinsel engelliydi.
  
   Dorothy'nin kariyeri Carmen filmini çekene kadar pek de parlak değilmiş.Ama o Carmen'e hayat verince sesini,güzelliğini ve başarısını tüm Dünya'ya duyurmakla kalmamış,sinema tarihinin en önemli ödülü olan Academy Awards'a(Akademi Ödülleri) en iyi kadın oyuncu olarak aday gösterilmiş.Bu tabi "Pek Asil Beyazları" rahatsız etmedi mi? Etti. Fakat Akademi kararlıydı.Ödülü alamasa da Dorothy Oscar'a aday gösterilen ilk siyahi olmayı başardı.
Dorothy çok acı çekti.Ama o acılar sayesinde hayatla mücadele edebildi.Dorothy 42 yaşında hayatını aşırı doz antidepressanttan kaybetti.

Dorothy iş hayatı boyunca bir çok zorlukla karşılaşmış.Yeri gelmiş otel odaların da tıkılı kalmış,yeri gelmiş havuza girmesi yasaklanmış.Bunlar  bizim için garip zorluklar olsa da aslında bunların hepsi Dorothy'nin bir afro-amerikan olmasından dolayı karşılaştığı zorluklardı.Siz bir aktristsiniz ve size yapılan muamele bu.Sizin teninizin kirli olduğunu iddaa edip,havuzu kirleteceğinizi düşünüyorlardı.Bu "Pek Asil Beyazlar"ın cahilliğinden başka neyini gösterirdi ki.Dorothy kendileriyle aynı ortam da bulunamıyordu ama sahnede  onun adını haykırıyorlardı.Ondan,onları eğlendirmesini istemeyi biliyorlardı.

Gördüğünüz üzere aktör ya da aktrist veya şarkıcı olmanız fark etmiyordu.Siz Zenciyseniz hiç bir farkınız olmayacaktı size hala kirli,uygarlık dışı varlıklar olarak bakacaklardı.Çünkü farkında değillerdi asıl uygarlık dışı varlıkların,barbarların onlar olduğu...


Teşekkürler,
Caroler


Top Ten