Hello!

Hello Everyone,
I'm Caroler and I'm the head of this Blog.As you can see my aim is stop "RACISM".I'm working on a project and I thought a blog might be impressive.I'm going to put some presentation made by my friends and me.Thanks for now...

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Tüketenler sağ olsun!

Bu bloğu açtığımızda heyecanlıydık.Hem projemiz için iyi bir izlenim bırakacaktı hem de gerçekten bir amaç uğruna bir şeyler yapmış olacaktık.Hata biz de galiba.Kolay sandık bu işi,ilgi çekeriz diye düşündük.İlgi çekmek için  Twitter hesabı bile oluşturduk.Yanılmışız.Aslında bu yazdığımız yazıyı okuyacağınızı bile tahmin etmiyorum.Neden bir şeyler yapmak için destek olacağımıza köstek olmaya çabalıyoruz?Aa unutmuşum,insanız.Özümüz bu bizim.

Fazla kapıldık takip edileceğimize.Projemiz bile başkalarının gözünde başarılı olmadı.Acaba biz mi kendimizi yanlış ifade ettik? Her gün düzenli yazı yayınlamasak da bir şeyler yayınlıyoruz.İnsanların ilgisini çekmek için sıkıcı değil,daha zevkli bir şeyler yayınlamalıyız değil mi? O öyle olmaz işte.Biz insanlara bazı şeyleri hatırlatmak istedik.Unuttukları,unutulan şeyleri.Biz ırkçılığa karşı olduğumuz için,herkesin eşit davranılmayı hakkettiğini düşündüğümüz için başladık bu bloğa ama gel gör ki bir insan bile bunu önemsemiyor.Facebook'ta kim kimin resmini beğenmiş?, o kime ne demiş?,bunlarla ilgilenmek daha kolay,zevkli oluyor.Ama bana kalırsa büyük bir rezalet! 

Yanılmışım,yanılmışız.Hata da bizde.Hata,insanları kendimiz gibi görmemiz olmuş.Onları kendimiz gibi duyarlı düşünmemiz olmuş.Sayenizde tükeniyoruz.Bir iki kişiyle olacak iş değil bu ama en azından o bir iki kişinin bizim yanımızda yer aldığını biliyoruz.

Evet biz hatalıyız.İnsanlığı değiştirmek için hata yaptım.Ama ben bu hatamla gurur duyuyorum.Bu yazıları görmeseniz de biz yolumuza devam edeceğiz.Sizin gibi duyarsızlar için değil,hak,eşitlik isteyen insanlar için.Biz onların yanındayız.Varsın siz olmayın!

İyi bir amaç uğruna.....

Teşekkürler,
Caroler

7 Ağustos 2012 Salı

Büyüyemedi!

Anne Frank'i duymuş muydunuz?

 Ben "Freedom Writers/Özgürlük Yazarları" filminden duymuştum adını.Sonra fazla ilgilenmedim.İlgimi artıransa da dün akşam izlediğim "Anne Frank'in Hatıra Defteri/Memories of Anne Frank" filmi oldu.Hayatımda en çok etkilendiğim filmlerden biriydi.Bu film Anne Frank'in iki sene boyunca düzenli olarak yazdığı günlüğünden uyarlanmıştır.

Anne ve ailesi Yahudi idi.1942 yılında Adolf Hitler'in Hollanda'ya girmesiyle 2 yıl boyunca kendi ailesi ve başka bir ailesiyle saklanmak zorunda kaldı.Ama olmadı.Polisler bastı.Herkesi götürdü,ayrı kamplara koydu.Kadınların,erkeklerin saçları kesildi.Köle gibi çalıştırıldılar.Hasta,yaşlı ve çocuk olanları meşhur gaz odalarında yaktılar.Anne Frank ve kız kardeşi tifodan dolayı öldüler.Tek hayatta kalan babaları Otto Frank oldu ve Anne'in günlüğünü kitap olarak bastırdı.Anne 15 yaşında vefat etti.

 Filmde birde haham vardı.Haham,aynı zamanda tarih ve felsefe öğretmeniydi.Bir asker bir çeşit sınava hazırlanıyordu ve Hahamdan ders alıyordu.Hahamdan ona sorular sormasını istediğinde,Haham ona "Vicdan"ı sordu ve askerin cevabı; "Vicdan Yahudilerin icat ettiği bir şeydir." Haham o askeri iyice köşeye sıkıştırınca askerin tek yapabildiği tabancasını Hahamın yüzüne doğrulttu.Ama vuramadı.Yahudilerin icat ettiği vicdanı el vermedi.Haham sonra genç bir erkek çocuğunu kurtarmak için kendini feda edip gaz odasına yollandı.

Anne'in hayalleri vardı.Anne evlenmeden önce yazar olacaktı.O çeşitli romanlar yazacaktı.Belki Dünyayı değiştirecekti.O,büyüyecekti.Büyümedi.Aynı zamanda o gaz odasına giden küçük çocuklarında hayalleri vardı belki.Ama onlar "Ari Kan"dan değillerdi.

Büyüyemeyen ve büyütülemeyen çocuklar ve Anne için...

Teşekkürler,
Caroler

Top Ten